ANORMAL ARKADAŞLIK MESELESİ..

Aynı bölümde ama farklı sınıflarda okuyan kızla delikanlı iki ayı aşkın zamandır adını henüz koyamadıkları platonik bir birliktelik yaşıyorlardı.

Üniversite kampüsündeki bir fakültenin kantininde karşılıklı birkaç göz temasıyla tesadüfen gerçekleşen tanışmanın ardından delikanlı, kız ve iki arkadaşının bulunduğu her ortama ıssızca sızar olmuştu. Bir bahaneyle masalarına oturuyor, sonra da kızın her söylediği cümleden cımbızla bir kelime seçiyor ve onu kızdırıp kavgaya başlatmak için fırsat kolluyordu.

Kızın bir arkadaşı, delikanlının o gruptan birine mutlaka ilgi duyduğunu tahmin ettiğini söylediğinde, kız hiç üstüne alınmamış ve her fırsatta kendisiyle söz dalaşına giren bu gencin ilgi duyacağı en son kişinin kendisi olacağını söyleyerek lafı geçiştirmişti.

Derken delikanlı artık kızı evlerinin durağına kadar götürmelere, kızın ders çıkışlarında fakülte kapısında beklemelere başlamış, kız da yavaş yavaş duruma uyanmıştı. Karşı taraftan herhangi bir teklif gelmediği sürece anladığını hiç belli etmeye niyeti yoktu lakin.

Biri kız, diğeri erkek- ortak iki arkadaşları da bir flört arifesindeydiler. Delikanlı bir gün kıza onların flört edip etmediklerini sordu. Kız da gayet sakin bir şekilde "yoo, onlar normal arkadaş" dedi. Delikanlı- amacı belli ki kızı yine kızdırmak olsa gerek- "bu durumda flört edenler anormal arkadaş mı oluyor?" diyerek kızda travmatik bir dumur daha yarattı.. Kız cevap vermemeyi tercih etti, güldü..Olaya hiç o yönden bakmamıştı, şaşkındı.

Birkaç gün sonra yine okuldan aldı kızı ve birlikte ders gördükleri diğer fakülteye doğru yürümeye başladılar. Kısa bir sessizliğin ardından delikanlı kıza dönüp "hani şu seninle benim normal olan arkadaşlığımız var ya.. işte onu anormal arkadaşlığa döndürsek nasıl olur?" diye sordu. Kız afallamış, şaşkın, kulaklarına kadar kızarmış bir şekilde ilk iş "hayır" dedi. O gün delikanlı ona evet dedirtebilmek için iki saat dil döktü kantinde. Kız biraz düşünme süresi istedi.

Aslında çok hoşlandığı bu gence hayır demek istemiyor fakat üniversite birinci sınıfta olduğundan böyle birşey için henüz erken olduğunu düşünüyordu. Tam on gün kara kara düşündü, ölçtü biçti ve yakın arkadaşının "kalbinin sesini dinle" uyarısı üzerine teklifi kabul etti. Uzun soluklu bir ilişkiye başladılar..

Vesaire, vesaire....